Gerçek Bir İlişki Yaşayabilmek İçin…
Kişilerarası ilişkilerde ve iletişimde şüphesiz her birey sürece kendi algısıyla ve gerçekliğiyle katılıyor. Birbirimizle iletişim kurarken, bir mesaj iletirken, mesajı alırken, karşımızdakini anlamaya ve kendimizi anlatmaya çalışırken kendi tecrübelerimiz ve bakış açımız üzerinden ilerliyoruz.
Her birimiz çocukluğumuzdan yetişkinliğimize bazı hediyeler ve zorluklarla geldik; ruhumuzun bir elinde içtenlik, sevmeyi öğrenme isteği, neşe, inanç varsa diğerinde korkular, zaaflar vardı. Yine de gerçek yetişkinlik, hakikatte kim olduğumuzu, elimizde iyi-kötü neler olduğunu ve bunlarla neler yapabileceğimizi görüp dönüşme cesaretini deneyimleyeceğimiz bir yoldur. Kendimizi dönüştürme ve en güzel olasılığımızı, en iyi versiyonumuzu keşfetme yolunda, cesaret korkmamak değil korkuyla ve acıyla yüzleşebilmektir, inanç kanmak değil güvenebilmektir, kuvvet yıkılmamak değil devam edebilmektir. Ve sevebilme yetisi tüm ihtiyaçlardan, hırstan, korkulardan uzak bir hakikattir.
Bizler şemalarımıza teslim olup dönüşmeyi reddettikçe yalnızca uyumsuz ilişkiler ve etkin olmayan iletişimler kurmuyoruz, böyle bir durumda aynı zamanda yaşadığımız dünya da gitgide silikleşiyor ve iyiyden iyiye her yer yanılsamalarla doluyor.
Yalnızlık korkusu yüzünden birbirinin yanında olanlar, sadece değersiz hissettiği için başkasının ilgisinin peşinde koşanlar, kendi zayıflığıyla yüzleşmemek adına mütemadiyen güçlü olanı arayanlar, terk edilmiş olmamak uğruna onu mutsuz edene bile çaresizce tutunanlar… Tüm bu çarpık nedenleri “sevgi” sanıp geçirilen ortak zamanın adını “ilişki” koyanlar… Dönüp de içine bakmaktan ölesiye korktuğundan manasızca salınıp duran ve bunu yaşamak sananlar… Tüm bu plastik yaşantılar hırpalıyor ilişkileri, insanı. Ve bizler için hakikat, gerçeklik artık eskisinden de hayati. Ruhunun, özünün farkında olmayıp varlığını unutmuş, ancak bir başkası ona dokunduğunda var olduğunu hissedebilen, bu yüzden de hep bir başkasının beğenisine muhtaç, ayaklanmış tüm o illüzyonların içinde gerçek bir insan olmak, tüm yanılgılardan, kısıtlanmalardan, kodlardan sıyrılmış gerçek bir yaşam tecrübe etmek ve ilişkiler inşa etmek kolay olmasa da hala mümkün.
Çünkü her birimiz buraya muazzam bir potansiyelle gelen birer “gerçek insan” olabilme ihtimaliyiz.
Bilge Pınar Oğur